Yaşanan bilanço sezonunda yatırımcıların temkinli davranması, piyasalarda olumsuz bir hava oluşturdu. Analistler, ABD Merkez Bankası'nın para politikası belirsizlikleri ve yükselen tahvil faizlerinin hisse senetlerine baskı yaptığını vurguladı. Fed'in faiz indirimine rağmen, 10 yıl vadeli hazine tahvil faizinin 4,22'ye yükselmesi, iyileşen ekonomik verilerin ve banka politikalarının daha temkinli bir seyirde olacağını düşündürmekte. Kurumsal tarafta, General Motors'un üçüncü çeyrek sonuçlarının beklentileri aşması sonrası hisseleri yüzde 5'ten fazla değer kazanırken, artan jeopolitik riskler nedeniyle altın fiyatları da yükselişini sürdürerek ons başına 2.740 dolara yaklaştı.

Analistler, borsa aşırı değerli olsa da bunun düşüş sinyali olmayabileceğini vurguluyor. Piper Sandler analisti Michael Kantrowitz, S&P 500'ün yaklaşık yüzde 8 oranında aşırı değerli olduğunu ancak yine de hisse senetlerinin yüksek değerlemelerde kalabileceğini belirtiyor. Düşüş eğilimi için gerekli olan “korku” unsurları olmadıkça yatırımcıların olumlu bir piyasada kalabileceğini ifade eden Kantrowitz, portföy oluşturma sürecinde güçlü kazanç ivmesine sahip hisselere odaklanmayı öneriyor. Ekonomik görünümün sağlam olduğunu ve kredi spreadlerinin herhangi bir stres belirtisi göstermediğini vurgulayan Kantrowitz, mevcut piyasa koşullarının hala yatırım fırsatları sunduğunu belirtiyor.

Borsa İstanbul’da son günlerdeki dalgalı seyir, yatırımcıların sabrını zorlamaya devam ediyor. Borsada görülen %1’lik düşüş ve endeksteki karmaşa, birçok yatırımcının kafasında soru işaretleri bırakırken, piyasaların hangi yöne gideceği konusundaki belirsizlik giderek artıyor. Demir-çelik sektörü pozitif performans sergilerken, diğer sektörlerde düşüş hakim oldu. Endeks, gün...